Okur Ama Yazamaz - Mustafa ŞAHİN

Dünyaya açılan pencereden bakıldığında siyahtan başka rengin fark edilememiş olması yaşamda tek bir renk olduğu anlamına mı gelir.

Görmeden yazmak mümkün görülmüyordu, okumakta ona keza zor ve imkânsız görülürdü, ta ki 6 nokta denilen kabartma yazıyla tanışmama kadar. Yani yazmayı ve kendim okumayı öğreninceye kadar imkânsızdı. Gizem onunla anlam kazanırdı yani birinin okuduğunu ezberlemek zorunda kalmadan dilediğim yazıyı yazmak ve istediğimi okumak artık lüks olmaktan çıkmıştı, çünkü ben artık bir yazı yöntemini öğrendim.

           Artık saklamayacaktım aşk mektubu yada şiir yazmayı, çünkü tabletimi kalemi alıp bende yazabiliyordum, Kimseden rica etmeden bende okuyabilirdim.

          Ayten artık anlam kazanmıştı, yani bana özel olmuştu belki; saate bakınca ya Ayten’e 5 var ya da Ayten’i 5 geçmiyordu, fakat bana göre de o bir eşi yoktu o bir gizdi saklı kalmalıydı fakat bunu birileri bilmese de ben kâğıda kaleme tanıştırmalıydım onu, yoksa bu ona haksızlık olurdu.

         Derken tabletim kalemim oldu Ayten’i yazacaktım. Öyle de olmuştu bu kabartma yazılar hayatımda her şey olacaktı. Artık öğrenciydim şimdi ise yaşayan hem okur hem de yazar olmuştum. Gönül teline dokununca mızrap 1,2,3,4,5,6 kombinasyonunda bulmuştu ihtiyacı olan anlamı.

Parmak uçlarıma renkler taşınmıştı, ne deli sevdalar bir büyük sevda olmuştu. Hayalini yazmak ya bir mektup muhatabı hayal olsa da, yada bir belki de çok kitap yada şiir, varsa gitmeyen yolunda dilekçe yani kabartma yazım bir bütün olmuşuz hayatım damla damla.

Mustafa ŞAHİN