Yaşamımdaki Parıltı - Dong Huy Lieu (Viyetnam)

Viyetnam’ın kasabası Ninh Binh’te, fakir bir ailenin çocuğu olarak hayata gözlerimi açtığımda yıl 1942’ydi. Henüz çok küçük yaştayken babamı kaybettim. Büyüdüğümde biçare durumumun farkına yeni yeni varmaya başlamıştım. Ancak, umudumu hiç yitirmemiş ve ülkemin refahına katkıda bulunabilmek için çok çalışmaya karar vermiştim.

1960’ta öğretmenlik mesleğine kavuşmaktan büyük kıvanç duydum. Bu bana kasabadaki yoksul ve ihmalkâr ailelerden gelen çocuklara yardım etme fırsatını vermişti. Ta ki, Amerikan savaşına girdiğimiz ve ben Amerikalıların havadan sıktığı kimyasal bir zehir olan Agent Orange’tan etkilendiğim 1965 tarihine kadar her şey çok iyi gidiyordu.

1985’e kadar görüşümü yavaş yavaş kaybetmiş, tamamen kör olmuştum. Bir kötümserliktir oturdu içime ve aşağılık kompleksim yüzünden acı çekmeye başladım. Hiçbir yere gitmek veya kimseyle konuşmak gelmiyordu içimden. Kendimi değersiz, aileme ve topluma yük olarak görüyordum. Körlüğümün beni geri kalan hayatımdan tamamen mahrum bırakmak anlamına gelmesinden korkuyordum.

1992’ye gelindiğinde, tıpkı pirinç ve suyun acıkmış ve susamış bir insanın hayatına girmesi gibi girdi Braille yazı hayatıma. Büyük bir tutkuyla Braille yazıyı öğrendim ve bu öğrenme sürecinde adeta kaybettim kendimi. Kalbimin derinliklerinde bir yerde, Braille yazının başarımın anahtarı olacağını hissediyordum. Onlara dokunarak, günden güne harf ve kelimeleri oluşturan farklı şekillerde birleştiriyordum onları. Bir hafta gibi kısacık bir süre içinde, Ninh Binh bölge körler derneğini kurmamız gerektiğine ilişkin karar alınan ilk kongre raporunu okuma yeteneğini kazandırdı bana.

Braille yazının yardımıyla, tavuk ve domuz besleme, sebze yetiştirmeye ve şarap mayalamaya ilişkin çeşitli çiftçilik tekniklerini öğrendim. Bu teknikleri birleştirerek, motorlu bahçe süpürücü modelini, gölet ve kafesleri geliştirebildim.

Bu bana çiftçiliği geliştirecek ve besin stokları üretecek artık ve diğer ürünler avantajını kazandırdı. Bu yöntem sayesinde, maliyetleri ekonomik hale getirip aynı zamanda çevreyi temiz tutmayı başardım.

Bugünden itibaren, ailemin, akraba ve arkadaşlarımın içinde ilerleyişim ve başarılarım karşısında büyük bir hayranlık uyandı. Hatta ailem satmak için kürdan ve diş fırçası yaparak bana aktif olarak katılmaya bile başladı.

Braille yazının yanında, bazı bilgisayar kullanımıyla ilgili beceriler de kazanma fırsatı yakaladım. Okul çalışmalarımda ve işlerimde bu en büyük yardımcımdı. Aslında, benim için bilgi ve beceriye açılan bir kapıydı.

Beş yıllık sıkı bir çalışmadan sonra, sonunda biraz para biriktirmeyi başarmıştım. Bu parayla ev yapmak için biraz tuğla satın aldım. Sonuç olarak, bir toprağım ve modern imkânları olan bir mesken tarzı bir yerim vardı. – önceki alçak çatılı evimden kesinlikle çok daha iyiydi. Böylece, ailem yoksulluktan kurtulacaktı ve artık onlara sığıntı ve yük olmayacaktım. Doğrusunu söylemek gerekirse, eğitimli bir insan olduğumu ve başarımı yalnızca ailemle değil, aynı zamanda geniş çapta ortak kuruluşlarla da paylaştığımı düşünmek beni oldukça gururlandırıyordu.

Braille yazı bilen biri olarak, kendinden emin, gayretli ve hevesli bir sosyal işçi olmuştum. Braille yazıyı öğrenmeleri ve tarım, ev zanaatları ve diğer işlerde teknik geliştirmeleri konusunda yüzlerce görme engelli bireye yardım ediyordum. Onlara ders planlarını nasıl çizecekleri ve bilgiyi derslerini bilgilendirici ve öğrencilerin ilgisini çekecek hale getirecek şekilde nasıl kullanacakları konusundaki görme engellilerle ilgili diğer teknikleri gösteriyordum. Yetmiş yaş üzeri birçok görme engelli olmasına rağmen, sınıflarımız günlük derslerine devam ediyordu. Aslında, İsveçli arkadaşlarımız görme engelli öğrencilerimizin Braille yazıyı büyük bir tutkuyla öğrenmelerini görmekten son derece memnuniyet duymuşlardı.

Birçok konferansta ben ve görme engelli kader arkadaşlarım Vietnam’ın tarihi ve kültürüyle ilgili sunumlar yapıyorduk. Bölgedeki yaşamlarımızı geliştirecek program ve etkinlikler bakımından körler kuruluşunun ümit ve beklentilerine ilişkin görüşlerimizi ifade etme fırsatı bulmuştuk. Hükümetimizden büyük takdir görüyorduk ve yetkililer eğitim ve mesleki eğitim ofisi ve merkezleri kurması için derneğimizin çabalarını destekliyorlardı. Hükümet bunun yanı sıra, aileleri fakir olan görme engellilere ev de veriyordu.

Sağlıklı ve aktif bir yaşam biçimi sürdürmeleri için görme engelliler arasında spor ve müziği geliştirmek adına eğlence kulübü kurduk. Bu kulüp aracılığıyla, yarışmalar düzenlendi ve iletişimi geliştiren ve hatta birçok çifti mutlu eden bilgi alışverişi yaptık. Braille yazıyı kullanarak, mesleki eğitim müfredatı çizdik ve bu bize yoksulluktan kurtularak ev ekonomisine katkıda bulunmaları ve istihdam sahibi olmaları konusunda bilgi edinmeleri için binlerce görme engelliye yardım etme fırsatı tanıdı.

Böylece Braille yazının ortaya çıkması ve derneğin kurulmasıyla, hayatımız önemli ölçüde değişti. Devletin körlüğe yönelik farkındalığının artması sebebiyle, kör ve az gören bireylere artık saygı gösterilmektedir. Kuruluş bize karşı daha dost canlısı ve görme engellilerin ihtiyaçlarına karşı daha çok anlayış hakim.

Bize sağladığı tüm bu imkânlar için Louis Braille’e teşekkür ederiz.

Dong Huy Lieu (Viyetnam)